
Bu sabah şaşkınlığının ardından, sırt çantalarımızı hazırlayıp, çıktık Düsseldorf sokaklarına. Hedef Altstadt. İstihbaratı çok önceden yaptım. Tüm markalar buradaymış ve şimdi yaz indirimi zamanıymış. Renn Nehri'nin üzerindeki köprülerden birinden geçip, yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle vardık Altstadt'a. Evet, bir sürü ünlü markanın mağazası var ama indirim nerde? Sırayla hepsine girdim çıktım ama Türkiye'dekinden daha ucuz ve daha güzel hiçbir şey bulamadım. Sonunda pes ettim. Geri dönmeden önce son kez çocuk kıyafetlerinin satıldığı H&M'e girdik ve Zeyno'ya ordan birkaç parça kıyafet ile 2 ayakkabı aldık. Aslında daha çok şey bulabilirdim ama ayaklarım zonklamaya Zeyno da mızmızlanmaya başlamıştı. Üstelik daha market alışverişi de yapacaktık. Vakit kaybetmeden bir başka köprüden dönüş yoluna geçtik. Yolda karşımıza şehrin tam ortasında bulunan bir göl çıktı. Gölde kazları, ördekleri ve kuğuları görünce durmadan geçemedik. Marketten alışverişimizi yaptık, evde yemeğimizi yedik, duşlarımızı aldık ve yine vakit kaybetmeden uykuya geçtik. Yarın Köln'e gideceğiz yeniden, enerji toplamamız lazım.
Not1: Öğlen Nord See'de balık yedik. Zeynep balığa bayıldı. Akşamüstü karadutlu dondurma yedi. Ona balıktan daha çok bayıldı...Not 2: Zeyno'nun iletişiminin evrensel olduğunu gördük burda. Herkese gülücükler saçıyor yine, herkes de onunla ilgileniyor tabii.
Not 3: Yediği değişik şeyler ve içtiği değişik su nedeniyle ishal olur diye düşünmüştüm. Ama tam tersi oldu. Doğduğu günden bu yana, daha önce sadece bir kez olduğu gibi, bugün hiç kakasını yapmadı. Akşam sebze çorbası içtiğini de düşünürsek, yarın bol bez almalıyım galiba yanıma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder