"İlk 3 ay zordur, sonra sancılar biter rahatlarsın".
"Desteksiz oturmaya başladı mı çok rahat edeceksin".
"Hele bi yürüsün! İşin biraz zorlaşacak ama rahat edersin".
Hep günleri saydım. Bir yandan "bir an önce geçsin" diyerek, diğer yandan "nasıl da bu kadar hızlı geçiyor" diyerek. Şimdi yeni bir hedefim var: 3 yaş. Çevremde, çocuğunu bu yaşa kadar getirmiş tüm annelerin ortak yorumu bu: "3 yaşına geldimi, her şey çok kolaylaşıyor!" İnanıyorum yine.
Ne zaman sıkılsam, gece defalarca uyansam, hep bunu getiriyorum aklıma. Ve kalan zamanı düşünüyorum. Artık yolu yarıladık; gitti 1,5, kaldı 1,5.
Uzun zamandır "son durum" yazıları yazmıyorum. Zeyno'nun neler yapabildiğini de. Bunlara yetişmek zor çünkü. Genel çerçevesiyle Zeyno'nun bir rutini var ama bir gününün bir gününü tutmadığı da çok oluyor. Yapabildikleri ise her gün değil, her an değişiyor artık. Deniyor ve yapıyor. Kendi kendine çalışıyor ve söylüyor... Yapabildikleri sadece bizi değil, O'nu bile şaşırtıyor.
Gelecekte keyifle okumak için kısa bir özet geçmeli yine de:
* Tam olarak çıkan diş sayısı 8. Alttan 3 (birisi yeni çıktı, sadece görünüyor), üstte 4 ve altta bir azı dişi daha (bu azı dişi de hala çıkmakla meşgul). Bu arada çok sayıda kabarmış diş yeri mevcut.
* Ben hala "acaba bıraktırsam mı?" diye düşünürken, O keyifle meme emmeye devam ediyor. Sadece biraz sınırlandırdık olayı. Artık her istediğinde sunmak yok. Birkaç istisna dışında, sadece öğle uykusuna dalarken, gece uykusuna dalarken ve gece uyandıkça emiyor.
* Gece uyanmaları da devam ediyor. Ama hangi gün, kaç kere uyanacağı belli değil. Şanslıysam 2 uyanmayla tamamlıyoruz geceyi. Değilsem 3,4,5...
* Yeme konusunda oldukça seçici artık. Eskisi gibi yemediklerini sevdiklerine katarak yedirme taktiği de pek işe yaramıyor. İstenmeyen malzemeler itinayla ayıklanıyor, eğer ayıklanamıyorsa tabak elin tersiyle itiliyor.
* Oyun ablalarımız gelmeye devam ediyor. Oldukça keyifli vakit geçiriyor onlarla. En azından onlar varken bana sarmıyor.
* Dışarda olmaya bayılıyor. Son gözdesi ise kaydıraklar. Eğer 4-5 basamaklı küçük kaydırak bulabilmişsek, merdivenlerinden kendisi çıkıyor ve "vuuuu".
* En keyiflisi artık sokaklarda elele tutuşup, yürüyebiliyoruz.
* Utanma dönemi sona erdi. Yine eskisi gibi. Birisi ona ilgi göstermeye görsün. Bizimki hemen yanında, kesmedi kucağında. En çok da vapurda...
* Tam bir papağan. Kendi kendine oynarken bir yandan kulağı bizde. Söylediğimiz tek heceli kelimeler, ünlemler anında dökülüyor dudaklarından.
Şu sıralar aklımdakiler:
* Yağdığı iyi oldu ama artık yağmurlar bitse, hava ısınsa...
* O zaman ilk iş Zeyno'nun kıyafetlerini geçmeli elden. Küçülenler ayıklanacak, verilecekler poşetlenecek, baharlıklar ve yazlıklar bavuldan çıkarılıp, yerleştirilecek.
* Memeden ne zaman kesmeli acaba? Tatile çıkmadan bu işi halletsem mi? Yoksa tatilde mi daha kolay olur?
* Tuvalet eğitimi için erken mi acaba? Yoksa havalar ısınınca denemelere başlasam mı? Ne de olsa kaka rutini belli. Kararlı davranmalı ama, bir kere başladın mı sabırla devam etmeli!
* Karyolasını söküp, yatağa geçirsek mi acaba? IKEA'daki kırmızı yatağı alacağım. Diğer odayı düzenlemeli ama o zaman. Tek başına yatabilir mi ki? Yoksa bunu da tatil dönüşüne mi bıraksam? Nasıl olsa tatilde bir sürü değişik yatakta ve değişik şekilde yatacak??