18 Eylül 2012 Salı
Su içinde suluboya
Hani hep kalabağından ve pahalılığından yakınıyoruz ya İstanbul'un. Aslında araştırırsa, hatta gözünün önündekine bakmayı bilirse, hoş sürprizler de çıkmıyor değil bu şehirde insanın karşısına. Mesela, İstiklal Caddesi'nde, belki de önünden defalarca geçtiğiniz Aksanat'ın kapısından içeri girdiniz mi hiç? Çok hoş atölyeler yapılıyor bu binada. Hele çocuklar için olanlar o kadar hoş ki! Üstelik fiyatları da sembolik denecek kadar makul.
Geçen hafta sonu, Zeyno'yu buradaki "Sarkis Su İçinde Suluboya" atölyesine götürdük. (Fiyatı 5 TL) O yaklaşık bir saat, kendinden başka 5 çocukla su üstünde hayaller kurdu; biz de karı-koca bir kat üstte, kahve ve brownie eşliğinde lafladık.
Atölyenin yapıldığı odaya büyükler girmiyor. Ama etkinlik sırasında fotoğraf çekip, kısa sürede mail atacak kadar da düşünceliler.
Zeynep'in su içinde suluboya çalışması - "Anne suyu hiç titretmeyeceksin!"
3 Eylül 2012 Pazartesi
bi hafta sonu Edirne
Tam da "bu hafta sonu nereye gitsek?" diye düşünürken ve alternatiflerden biri olarak Edirne'yi aklımızdan geçirirken aradı Erman. Önce Heybeliada'da nereleri gezebileceğini, nerelerde yemek yiyebileceğini sordu, ardından da "Cuma Edirne'ye gidiyoruz, siz de gelsenize" dedi. Bir an bile düşünmedik tabii. Cuma Osman işten gelir gelmez yola çıktık. Akşam saat 8 civarı, Meriç kenarında yemek yiyorduk hep beraber.
Yol kısa ve grupta üç çocuk daha olunca, Zeyno için de çok keyifli geçti bu hafta sonu kaçamağı. O keyifli olunca, biz de rahat ettik.
Ve bu geziyle daha da iyi anladım ki, Zeyno artık çevresindekilerle daha çok ilgileniyor. Selimiye'de sorduğu sorular bunun en güzel kanıtıydı.
Bu hafta sonunun detayları fotolarda
Cumartesi günü kahvaltıyı Sera'da yaptık. Buralarda poy adı verilen bi baharat karışımı var. Bir de susam eklenmiş. Zeyno zeytinyağı ile karıştırdığı poy'a ekmek batırmaya bayıldı.
Bu gezinin çocuk grubu: Ömer Efe - Ege - Zeynep - Asude
Karaağaç...
Karaağaç...
Selimiye'ye girmeden, avluda pişmaniye molası
O hafta sonu, Edirne İstanbul'dan daha sıcaktı. (Selimiye Camii)
Yaz tatiline çıkmadan önce kendi isteğiyle kestirmişti saçlarını Zeyno. Dönüşte, alnındaki birkaç tutam saçı gösterip, "ben kakül istemiyorum" dedi ve tekrar kuaför koltuğuna oturdu.
Selimiye Camii'nin önü - Macun beklerken...
Ve şehrin ortasında bi sürpriz!
Yol kısa ve grupta üç çocuk daha olunca, Zeyno için de çok keyifli geçti bu hafta sonu kaçamağı. O keyifli olunca, biz de rahat ettik.
Ve bu geziyle daha da iyi anladım ki, Zeyno artık çevresindekilerle daha çok ilgileniyor. Selimiye'de sorduğu sorular bunun en güzel kanıtıydı.
Bu hafta sonunun detayları fotolarda
Cumartesi günü kahvaltıyı Sera'da yaptık. Buralarda poy adı verilen bi baharat karışımı var. Bir de susam eklenmiş. Zeyno zeytinyağı ile karıştırdığı poy'a ekmek batırmaya bayıldı.
Bu gezinin çocuk grubu: Ömer Efe - Ege - Zeynep - Asude
Karaağaç...
Karaağaç...
Selimiye'ye girmeden, avluda pişmaniye molası
O hafta sonu, Edirne İstanbul'dan daha sıcaktı. (Selimiye Camii)
Yaz tatiline çıkmadan önce kendi isteğiyle kestirmişti saçlarını Zeyno. Dönüşte, alnındaki birkaç tutam saçı gösterip, "ben kakül istemiyorum" dedi ve tekrar kuaför koltuğuna oturdu.
Selimiye Camii'nin önü - Macun beklerken...
Ve şehrin ortasında bi sürpriz!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)